DEPREM NEDENİYLE İŞVERENİN İŞÇİNİN İŞ AKDİNİ FESHETMESİ / KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. Maddesinde iş verenin haklı nedenle derhal fesih hakkı düzenlenmiştir. Deprem nedeniyle işçinin tedavisinin devam etmesi durumu, tedavi edilemeyecek bir rahatsızlığının olması ve sağlık durumunda bir sıkıntı olmadığı halde işçinin bir haftadan fazla süre çalışamaması durumu ayrı değerlendirilmelidir.
1-) Sağlık sebepleri kenar başlıklı madde 25/1 –a ya göre deprem nedeniyle doğrudan sağlığı etkilenen ve tedavi süresi devam eden işçinin iş akdi iş veren tarafından haklı nedenle feshedilemez. Ancak tedavinin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşması durumunda işverenin iş sözleşmesini bildirimsiz olarak fesih hakkı güdeme gelir. Bu durumda İşverenin ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır, ancak işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
2-) Sağlık sebepleri kenar başlıklı madde 25/1 –b ye göre İşçinin deprem nedeniyle tutulduğu hastalığın tedavisinin mümkün olmadığı ve iş yerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun sağlık kurulunca saptanması halinde iş veren haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanır. Bu durumda İşverenin ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır, ancak işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
“İşverenin İş Kanununun 25. maddesinin (a) ve (b) bentleri yönünden feshi haklı fesih olmayıp, kıdem tazminatı ödemekle yükümlüdür. Ancak, Yasa işverene derhal fesih hakkı tanıdığından, işverenin bildirim sürelerine uyma ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır “ Yargıtay 9. HD., E: 2015/19403, K:2018/12030
3-) Zorlayıcı sebepler kenar başlıklı Madde 25/3
“İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması” halinde iş akdinin iş veren tarafından haklı sebeple feshedilebileceği düzenlenmektedir.
Depremde sağlığı doğrudan etkilenmediği halde zorlayıcı sebeplerle 1 haftadan fazla süre işçinin işe devam edememesi durumunda işveren haklı nedenle iş akdini feshedebilir. İşçiye zorlayıcı nedenlerle Kanunun 25/III maddesi kapsamında kalan “çalışılmayan süreler” için yarım ücret ödenir. İşçinin iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 25/III bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır. Ancak, 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesi uyarınca kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.
Emsal Yargıtay kararları aşağıda sunulmuştur;
“4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (III) numaralı bendinde, işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde, işverenin derhal fesih hakkının olduğu açıklanmıştır.
İşçiyi çalışmaktan alıkoyan nedenler, işçinin çevresinde meydana gelmelidir. İşyerinden kaynaklanan ve çalışmayı önleyen nedenler bu madde kapsamına girmez. Örneğin işyerinin kapatılması zorlayıcı neden sayılmaz (Yargıtay 9.HD. 25.4.2008 gün 2007/16205 E, 2008/10253 K.). Ancak, sel, kar, deprem gibi doğal olaylar nedeniyle ulaşımın kesilmesi, salgın hastalık sebebiyle karantina uygulaması gibi durumlar zorlayıcı nedenlerdir. İşçinin iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 25/III bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır. Ancak, 1475 sayılı Yasanın 14üncü maddesi uyarınca kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.
Dosya kapsamında mevcut 05.04.2011 tarihli ihbarname ve her iki taraf tanıklarının beyanlarından …da başlayan iç savaş neticesinde davalı tarafın davacı işçileri ücretsiz izne ayırması ile iş akitlerinin fiili olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. İç savaş hali davalı açısından zorlayıcı neden teşkil etmekte ve işverene derhal fesih hakkı vermektedir. Davacı lehine ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalıdır.”YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 7179 Karar: 2016 / 11450 Karar Tarihi: 09.05.2016
“Davacı tanıkları,…’da iç savaş çıkması nedeni ile Türkiye’ye gönderildiklerini beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı ve özellikle davacı tanıklarının bu beyanları dikkate alındığında; fesih nedeni olan iç savaş halinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/III maddesi hükmünde belirtilen zorlayıcı sebep niteliğinde olduğu ve bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığı anlaşıldığından ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken, Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihbar tazminatının da hüküm altına alınması bozmayı gerektirmiştir.” YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 7179 Karar: 2016 / 11450 Karar Tarihi: 09.05.2016
Daha önce yorum yapılmadı.